DKM Hakkında
Toplumların kalkınması ve gelişmesi için nitelikli iş gücü yetiştirmek, istihdam imkanlarını arttırmak ve girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak hayati önem taşımaktadır. Sürdürülebilir kalkınma temelindeki istihdam ve işgücü dengesini sağlayabilmek, birçok ülkenin ulusal stratejisi arasında yer almakla birlikte, bölgesel ve yerel dinamiklerde makro göstergeleri şekillendiren hassas bir denklem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu denklemin sağlıklı ilerlemesi ise; yerel istihdam kapasitesini eşitlik ilkesi doğrultusunda, girişimcilik unsurları ile şekillendirilmiş, doğrudan çözüm odaklı ve teşvik edici stratejiler ile donatarak mümkündür. Bu kapsamda yerel kalkınmanın temel taşlarından biri olan, kadınların ve gençlerin istihdamına ve girişimcilik yeteneklerine özel tedbir ve politikalar oluşturarak, sosyal ve ekonomik yasama entegrasyon projelerinin uygulamaya geçirilmesi oldukça önemlidir.
Tüm paydaşları ve toplumun tüm kesimleri ile uyumlu ekonomik, istihdam ve katma değer sağlayan çalışmalar yapmayı misyonu olarak gören Bartın Ticaret ve Sanayi Odası, tüm projelerini kurum ilkeleri arasında yer alan çözüm odaklılık, yenilikçilik, girişimcilik ve verimlilik etmenleri çizgisinde tasarlamakta ve uygulamaktadır. Bu kapsamda odamız, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın sunmuş olduğu Mesleki Gelişim Teknik Destek Programı katkılarıyla, Bartın Dijital Kariyer Merkezi (DKM) projesini hayata geçirmiş bulunmaktadır.
Dijital Kariyer Merkezi (DKM) projesinde Bartın ili sınırlarında nitelikli mesleklerde iş veya staj arayan veya iş kurmak isteyen ön lisans veya lisans mezunu veya öğrencisi kadınların ve gençlerin istihdam edilebilmelerine katkı sağlamak ve yeni dijital fırsat mecraları oluşturmak, girişimcilik ekosistemindeki özgüven ve rekabetçilik esaslı yeteneklerini geliştirmek, mesleki kariyerlerindeki bilgi ve becerilerini arttırmak, yerel iş dünyasındaki network ağlarının geliştirilmesini sağlamak ve yereldeki işletmelerin nitelikli insan kaynağı ihtiyaçlarını giderebilmelerine kolaylık sağlama hedefleriyle istihdam ve işgücü taleplerinin toplanacağı www.bartinkariyer.com alan adı ile yerel istihdam odaklı online kariyer sitesini oluşturmuştur. Nitelikli mesleklerde is arayanların özgeçmişlerini havuz sistemine dahil etmesi ve Bartın TSO üyesi işletmelerin nitelikli mesleklerde ihtiyacı olan kadın ve genç istihdamını içeren açık is ilanlarının duyurulması ve başvurulması esasına dayanan “www.bartinkariyer.com” web sitesinde aynı zamanda iş arayanlara özel, kariyer ve girişimci rehberliği niteliğinde, bilgi ve becerilerini arttırıcı birçok konuda makale içeriklerinden oluşan rehber bölümü eklenmiştir.
İçeriklerin sürekli güncelleneceği, iş fırsatlarının işverenler tarafından yayınlanacağı ilk platform olma özelliği taşıyacak olan Dijital Kariyer Merkezi, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası güvencesi ile iş arayan gençlerimizin/vatandaşlarımızın ve işverenlerimizin hizmetinde olmaya devam edecektir.
DKM Neden Geliştirildi?
Son yıllarda Batı Karadeniz bölgesinde yaşanan endüstriyel ve yatırım alanlarındaki önemli gelişmeler, bölge şehirleri bakımından göç ve istihdam dinamiklerini harekete geçirmiş durumdadır. Bartın, özellikle 1990’lı yıllarla birlikte nitelikli meslekler başta olmak üzere, azalış eğilimi gösteren iş ve istihdam olanaklarından negatif etkilenmeye devam etmektedir. Özellikle kadın ve genç göçünün fazla olması ildeki iktisadi sektörlerin yapısının, daha çok erkeklerin çalıştığı ağır sanayi alanlarında yoğunlaşmasıyla, farklı sektör ve alanlarda yeterli istihdam olanağı yaratılamamasıyla ve nitelikli mesleklerdeki iş potansiyeli ile açık işlerin duyurulmasındaki yetersizlikten kaynaklandığıyla açıklanabilmektedir.
Yeni sanayi alanlarının kurulması ve gerçekleştirilen yatırım çeşitliliğinin arttırılması istihdam olanaklarını arttırmakta ve bununla birlikte il içerisindeki mevcut işgücü piyasasının ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak üzere; bilgi, beceri ve kapasitesini yükseltecek çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Mevcut durumda, istihdamda kadınların ve gençlere sağlanacak pozitif ayrıcalıklı tedbir ve politikalarla, dengeli kalkınma modeline evirebilmek için işgücünün yönlendirilmesi, doğru kanallarla duyurulması ve yetiştirilmesi gerekmektedir. Özellikle gençlerin istihdam süreçlerini yakından takip edilebilmeleri, yeni nesil teknoloji tabanlı dijital platformlar aracılığı ile daha da kolaylaşacaktır.
İşbu veriler ve sorunlar neticesinde; Bartın TSO tarafından ihtiyacı gidermeye yardımcı olacak olan Bartın’da nitelikli mesleklerdeki kadınların ve gençlerin istihdam edilebilmelerine ve girişimcilik ekosisteminde bilgi ve becerilerini artırmada etki alanı oluşturacak Bartın Dijital Kariyer Merkezi Projesi’nin geliştirilmesi büyük önem arz etmiştir. Öyle ki 12.Kalkınma Planı’nda “Nitelikli İnsan, Güçlü Aile, Sağlıklı Toplum” amacı dahilindeki Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasını hızlandırmak üzere kadınların ve kız çocuklarının dijital ve yeşil dönüşümün gerekliliklerine uygun bilgi ve beceriye kavuşması, kadınların istihdama tam ve etkin katılması, is ve yasam dengesinin tesis edilmesi yönünde somut adımların atılması, istihdam ve çalışma hayatında ikiz dönüşüm çerçevesinde işgücü piyasasının istihdam oluşturma kapasitesini azami düzeyde tutabilecek önlemlerin alınması, aktif işgücü politikalarının içerik açısından zenginleştirilerek daha etkin şekilde kullanılması ve plan döneminde kadın, genç ve engellilerin işgücü piyasasına katılımlarının desteklenmesi konularına dikkat çekilmiştir. Aynı şekilde 2024-2028 Bölge Planı’nda beşeri ve sosyal sermayenin güçlendirilmesi ve girişimcilik kültürünün geliştirilmesiyle sosyal refahın arttırılması stratejik öncelik olarak belirlenmiş ve meslek seçiminde etkin rehberlik ve yönlendirme faaliyetlerinde bulunulmasını, girişimciliğe yönelik ekosistemin geliştirilmesi, girişimcilere mentorluk ve alternatif destek hizmetleri sağlanması, girişimciliği destekleyecek altyapı, üstyapı ve arayüzlerin kurulması tedbir olarak yer almış, kadınların ve gençlerin istihdam olanaklarını arttırmanın ve aynı zamanda işgücü piyasasının ihtiyaç ve beklentilerine uygun şekilde kapasitelerinin geliştirilmesinin gerektiğinin önemine vurgu yapılmıştır.
Bartın Ticaret ve Sanayi Odası, 2023- 2026 Stratejik Planında yer alan yerel kalkınmada öncülük rolünün güçlendirilmesi hedefi ile kadınların ve gençlerin nitelikli mesleklerdeki istihdam olanaklarını dijital mecradan takip etme fırsatı vererek pozitif ayrımcılık ile dengeli kalkınmaya hizmet edecek ve Mesleki Gelişime Yönelik Teknik Destek Programı’nın kadınların ve gençlerin istihdam ve girişimciliklerini geliştirmek üzere bilgi ve beceri düzeylerinin arttırılması ve sosyal ve ekonomik yasama entegrasyonunun sağlanması amacına direkt uyumlu olarak çalışmalarını gerçekleştirme hedefi ile işbu projeyi hayata geçirmeyi oda misyonu olarak görmüştür.
Başkanın Mesajı
(Hazırlanıyor)
Bartın TSO Hakkında
08.03.1950 Tarihinde kabul edilen 5590 sayılı kanun ile daha sonra bu kanunu tadil eden kanun ve kararnamelerle kamu kuruluşu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Ticaret ve Sanayi Odası Kuruluşundan itibaren çalışmalarını mevcut kanun ve yönetmelikler hükümlerine göre sürdürmektedir. Oda çalışma alanı içine giren Kurucaşile, Ulus, Amasra ilçeleri ile Kozcağız’ı bucağı dahil olmak üzere bölgenin tüm sorunlarını gündemde tutmaktadır.
Bartın Ticaret ve Sanayi Odası, 1906 yılında “Ticaret ve Ziraat Sanayi” odası adı altında kurulmuştur.27.08.1906 tarihinde “Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Reisi Ahmet” imzası ile “Huzur-u alii cenap Kaymakam’ı ekremiye” hitabından sonra “İzzetli efendim hazretleri” diye başlayan bir yazı ile Oda’nın kuruluşu haber verilmiştir. Yazıda Hükümet binasında bir yer bulunamadığı için Oda çalışmalarının yürütülmesini sağlamak bakımından bir bina ve katip tayini istenmiştir.
09.09.1906 tarihinde alınan bir kararla, tüccarların sınıflara ayrıldığı, Odaya kaydolunarak senelik aidat ile yükümlü oldukları ifade edilmiş, Odaya kayıtlarını yaptırmayanların “İtibarlarının tasdik edilmeyeceğinden hükümet müzayede ve münakaşalarına iştirak edemeyecekleri” bildirilmiştir.
Oda kurulması için Bartın’ın çok eski yıllarına dayanan ve bilhassa yumurtacılık, tavukçuluk, kerestecilik gibi ticari faaliyetlerin gelişmesi gösterilmektedir. Bu gelişmiş ticari potansiyel içinde Oda kurulması için teşebbüs eden ve 1906 yılından 1919 yılına kadar görev yapan heyet;
Başkan |
Keleşzade Ahmet Ağa |
Üye |
Yirmibeşzade Hacı Osman Efendi |
Üye |
Bodosaki Konstantinidis |
Üye |
Kürt Hacızade Ahmet Efendi |
BARTIN TİCARET VE SANAYİ ODASI TARİHİ GELİŞİMİ
Bartın’da ticaret civar bölge halkının toplandığı Pazar yeri olarak gelişmeye başlamıştır. Yerleşme merkezinin dere üzerinden Karadeniz’e bağlanması Pazar yerinin önemini geniş ölçüde arttırmış ve pazarın gelişmesine yol açmıştır. Bu arada, Bartın’a nazaran deniz kenarında olması ve daha geniş imkanlara sahip görülen Amasra kısa zamanda merkez halini almış, Cenevizliler bölge ticaretine hakim olmuşlardır.
1461 yılında Fatih Sultan Mehmet ‘in Amasra’yı fethetmesine kadar Cenevizlilerin elinde bulunan bölge ticareti daha sonra Bartın’a kayarak merkezin burada oluşmasını sağlamıştır.
Bu yıllarda ,geniş bir alanın “12 divan merkezi” Bartın’da oluşmuştur.
Uluslu İbrahim Hamdi’nin “Atlas” kitabında Bartın pazarı şöyle anlatılmaktadır.:
“Bartın 24 karyeri içine alan bir kaza olup, her cumartesi hafta pazarı kurulur. Her hafta Bolu, Safranbolu, Eflani, ve Ova ile Ulus tarafından pek çok pazarcılar gelip şimşir, çıra, keten tohumu, pestil ve ceviz ve yağ ve keten ipliği ve astar ve kereste götürüp alışveriş ederler.”
Kastamonu salnamesinde ise Bartın pazarı hakkında şu satırlar vardır:
“Bartın’a 3 saat mesafedeki Amasra mahiyesi ile bütün Daday çevresi ve Safranbolu’nun tamamı, Devrek, Araç, Çerkeş ve Cide kasabalarının tamamı ticaretten Bartın’a bağlıdır. Bartın kasabasının ticaret noktasından haiz olduğu ehemmiyet çevresine nazaran çok önemli bir noktaya gelmiş bulunmaktadır.”
KURULUŞTAN İTİBAREN YÖNETİM KURULU BAŞKANLARI
|
|
Keleşzade Ahmet Ağa |
1906-1910 |
Yirmibeşzade Hacı Osman Efendi |
1910-1919 |
Turakzade Seyit Ali Bey |
1919-1927 |
Dervişzade Fehmi Bey |
1927-1929 |
Samacıoğlu Galip Bey |
1929-1932 |
Mehmet Hocazade Niyazi Bey |
1932-1933 |
Mahmut Bankoğlu |
1933-1938 |
Faik Alemdar |
1938-1940 |
Mahmut Bankoğlu |
1940-1941 |
Ziya Uğur |
1941-1942 |
İbrahim Balık |
1942-1945 |
Hüseyin Avni Öktem |
1945-1945 |
Hüseyin Balık |
1945-1949 |
Zihni Işık |
1949-1951 |
Hikmet Alemdar |
1951-1954 |
Halil Yirmibeşoğlu |
1954-1959 |
Necdet İnceoğlu |
1959-1964 |
Metin Kırıkoğlu |
1964-1967 |
Lütfi Gevrek |
1967-1968 |
Metin Kırıkoğlu |
1968-1971 |
Lütfi Gevrek |
1971-1972 |
Metin Kırıkoğlu |
1973-1982 |
Rufi Yılmaz |
1982-1984 |
Ömer Kelepir |
1984-1985 |
Ünsal Mutlu |
1985-1986 |
Erdoğan Somaklı |
1986-2004 |
Hakan Çöme |
2004-2005 |
Mehmet Kemik |
2005-2009 |
İsmail Toksöz |
2009-2013 |
Cihat Çakır |
2013-2016 |
Halil Balık |
2016- Görevine devam etmektedir. |
Bartın Hakkında
Bartın ismi, mitolojik bir önem taşıyan bir söylentiye göre, Yunanca bir kelime olan ve “ırmak” anlamına gelen “Partenyos”dan gelir. Tarihi süreç içinde birden fazla devletin egemenliğine giren Bartın, Osmanlı Devleti’nin yedinci padişahı olan Fatih Sultan Mehmet’in 1460 yılında günümüzde Bartın ilinin bir ilçesi olan Amasra’yı fethetmesiyle birlikte Osmanlı egemenliğine kesin olarak katılmıştır.
Fatih Sultan Mehmet Amasra’yı Cenevizliler’den almak için Mahmud Paşa komutasındaki deniz kuvvetlerini Amasra’ya göndermiştir. Kendisi de karadan hareket ederek Bartın’da şimdiki Orduyeri mahallesinin bulunduğu mevkide ordugâhını kurmuştur. Bu da Bartın’ın Amasra’dan önce Türk topraklarına katıldığını gösterir ki muhtemelen 1392 yılında Yıldırım Bayezid’in Candaroğulları (İsfendiyaroğulları) Beyliği’ne ait bir kısım toprakları Osmanlı egemenliğine katmasıyla gerçekleşmiştir. Yöre, Osmanlı’nın fetret devrinde beyliklerinin tekrar kurulması ile 1402’den sonra bir süre Candaroğulları Beyliği’nin hâkimiyetine girmiş fakat Fatih’in 1460’ta Amasra’yı fethiyle kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bu döneme kadar Amasra’ya göre daha arka planda kalan Bartın, bu dönemden sonra gelişme göstermeye başlamıştır. Osmanlı idari teşkilatında Anadolu eyaletinin Bolu sancağı içinde yer alan Bartın, önceleri çevre halkının alışveriş yaptığı bir Pazar yeri olarak gelişmiştir.
17.yüzyılda Bartın’a gelen Evliya Çelebi, Bartın’da ve Bartın Çayı ağzında kalyonlar yapıldığını ve buradan gemilerle İstanbul’a ve başka yerlere başta kereste olmak üzere bazı ticari eşyaların gönderildiğini “Seyahatname” adlı eserinde belirtmiştir. Bir sonraki yüzyılda yaşamış olan ve 1737’de Atlas adlı bir eser yazan Uluslu İbrahim Hamdi, eserinde bu şehirde gemi yapımının geliştiği, başka sanat kolları olmak üzere ip, halat ve makara imalatından söz etmektedir. 18. Yüzyılda Bartın’da halkın önemli bir bölümü gelirini pazarcılıktan sağlamaktaydı. Burada her cumartesi kurulan pazarın ticaret alanı Safranbolu, Eflani ve Ulus’a kadar uzanan geniş bir sahayı içine alıyordu. Bu yerlerden gelenler; çamaşır, çıra, keten tohumu, pestil, ceviz, yağ, keten ipliği, astar ve kereste olmak üzere çeşitli mallar alıp satıyorlardı. Ibrahim Hamdi, Bartın’da Ulus Müftüsü İbrahim Efendi’nin yaptırdığı bir handan ve Bosna Valisi İbrahim Paşa’nın yaptırmış olduğu cami ve saat kulesinden de söz etmektedir. yüzyıl sonlarında Bartın’ın bağlı olduğu Bolu sancağı kaldırılmış ve Bartın vali tarafından idare edilmeye başlanmıştır. Bu vaziyet 1811 yılında Bolu mutasarrıflığının yeniden kurulmasına kadar devam etmiştir. 1836’da Bartın’ı ziyaret eden William Ainsworth, eski haritalarda Bartın’ın tek koldan ibaret bir nehrin üzerinde yanlış gösterildiğini, halbuki bu şehrin iki nehrin birleştiği bir noktada kurulduğunu söylemekte ve Bartın’da birkaç gemi yapım yeri bulunduğunu, bu tezgahlarda 100 ton ve daha fazla kapasiteli tekneler yapılabildiğini belirtmektedir. Aynı müellif o tarihte şehirde 650 ev ve beş cami bulunduğunu ve şehir içi yollarının başka Türk şehirlerinde görüldüğünden farklı olarak kalkerden parkelerle döşenmiş olduğunu yazmaktadır.
Bartın’da, 18. Yüzyıl ortalarından itibaren 19. Yüzyıl ortalarına kadar önemli bir nüfus artışı yaşanmış ve bununla beraber mahalleleri de genişlemiştir. 1831 yılında yapılan nüfus sayımında 7.135 erkek nüfus tespit edilmiştir. Bununla beraber Bartın’ın genel nüfusunun 15.000 kişi kadar olduğu söylenebilir. Yine aynı dönemde Bartın’da Koca Müftü Mescidi, Gazanfer Camii, Halil Efendi Mescidi ve İbrahim Paşa’nın yaptırmış oldukları Orta Cami gibi ibadethaneler açılmıştır. 1867 yılında Bartın’ın kaza merkezi haline getirilişi ve 1876‟da da şehirde belediye teşkilatının kuruluşu gelişmesini daha da hızlandırmıştır. Bu sonucunda istanbul ile düzenli vapur seferleri de başlamıştır. Bartın çevresinin önemli ticari maddelerinden olan kereste ve yumurtanın gemilerle çeşitli yerlere ticareti yapılmaktaydı. 1870 yılında Bartın doğrudan bir şekilde ülke dışına da yumurta satışı gerçekleştirmeye başlamıştır.
Bartın, Osmanlı egemenliğine girdikten sonra Anadolu beylerbeyliğine bağlı Bolu sancağının sınırları içinde yer almış ve 1867 yılında kaza statüsü kazanmış, 1876 yılında Belediye teşkilatı kurulmuştur. 1920’de Zonguldak mutasarrıflığına bağlanan Bartın, 1924’te Zonguldak’ın il olmasıyla bu ilin ilçesi haline getirilmiş ve 1991’de de il statüsüne kavuşmuştur. Bartın ilinin günümüzde Merkez, Amasra, Ulus ve Kurucaşile olmak üzere 4 ilçesi, Hasankadı, Kozcağız, Kumluca ve Abdipaşa beldeleriyle 8 Belediye ve 265 köy idari ünitesi bulunmaktadır.
Bartın ilinde ikinci önemli şehir Amasra ya da tarihte bilinen ilk ismiyle Sesamos şehridir. Yerleşme MÖ 12. Yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Bu dönemde bölgede görülen Gasgas ve Hitit hâkimiyetinden sonra şehir, Fenikelilerce ticari amaçlı bir koloni olarak kullanılmıştır. Kısa süren Fenike egemenliği sonrasında kolonileştirme hareketleri ile şehir Miletli ve Megaralı denizcilerce ele geçirilmiş ve kısa sürede tüm Batı Karadeniz sahilinin önemli bir ticari çekim merkezi haline gelmiştir. Özellikle bölgenin zengin orman ürünleri (başta şimşir, meşe palamudu, kestane olmak üzere) ticaretin gelişmesinde önemli bir etken olmuştur.
Bir ara Lidya hâkimiyetine giren şehir, MÖ 4. Yüzyılda Pers yönetimine geçmiştir. Makedonyalı Büyük İskender’in Anadolu’yu Pers istilasından kurtarmasından sonra generali olan Craterus, Persli bir prenses olan Amastris ile evlendirilmiştir. Daha sonraki evliliğinde kraliçe olarak gücünü artırmış olup, Lysimakhos’tan ayrıldıktan sonra istirahate çekilerek yaşlanmayı beklemek yerine, Sesamos kentini yeniden imar ederek Amastris ismini vermiş ve burada krallığını ilan etmiştir. Bu dönemde canlı bir ticari hayat ile şehir tarihinin en parlak dönemini yaşamıştır.
Amastris’ten sonra iki yüzyıl kadar Pontus Krallığı egemenliğinde kalan şehir MÖ 702’de Romalıların hâkimiyetine girmiştir. Paflagonya eyaletinin merkezi olan şehir, Roma İmparatorluğu’nun 395’te ikiye ayrılması ile Doğu Roma sınırları içerisinde kalmıştır. Doğu Roma yönetiminde “Amastedos” adı ile anılan şehir, ticari özelliklerini giderek kaybetmiş, özellikle dini bir merkez haline gelmiştir.
1071 Malazgirt Savaşı sonrasında, Kutalmışoğlu Süleyman şah liderliğinde başlayan fetihler Amasra’ya kadar uzanmış, Türk komutanlarından Emir Kara Tigin tarafından kuşatılan şehir alınamamış, ancak buradaki Bizans Garnizonu vergiye bağlanmıştır. Bizans’taki taht kavgalarında yer yer bir üs merkezi olan şehir, Anadolu Selçukluları devrinde Selçuklu padişahı Rükneddin Süleyman’la dostane ilişkiler kurarak ticaretin yeniden canlanmasını sağlamıştır.
Cenevizliler tarafından şehir 8. Yüzyılda ele geçirilmiştir. 1460 yılı Ekim ayında Fatih Sultan Mehmet’in fethine kadar Ceneviz yönetiminde kalan şehirde canlı bir ticari hayatın göstergesi olarak pek çok sanat eseri günümüze ulaşmıştır. Amasra’nın Osmanlılarca fethi öncesinde şehre tepeden bakan Fatih, hayranlığını şöyle dile getirir: “Lala, Çeşm-i Cihan bu mudur ola?”. Fetih sonrası şehirdeki iki kilise camiye çevrilmiş, bir kadı atanmış ve Fatih’in emriyle Eflani Kalesi halkı Amasra’ya yerleştirilmiştir. Osmanlı yönetimindeki şehir, Bolu sancağına bağlı bir merkez olarak varlığını sürdürmüş, bu dönemde şehri ziyaret eden Batılı gezginler büyük bir hayranlıkla şehirden bahsetmiştir.
Konum
Batı Karadeniz Bölgesinde denizden 12 km içeride kurulmuş olan Bartın; tarihi, ormanları ve doğal güzellikleri yönünden çok önemli değerlere sahiptir. Bartın ili, doğusunda Kastamonu, güneyinde Karabük ve batısında Zonguldak illeri ile sınırdır. Kuzeyinde Karadeniz yer alır.
İl yüzölçümü 2143 km2’dir ve ülke topraklarının %0,3’ünü kaplamaktadır. Bartın, Karadeniz’de 59 km’lik sahil şeridine sahiptir. Aynı adı taşıyan merkez ilçe, Bartın çayını oluşturan Kocaçay ve Kocanaz çayı ile çevrelenmiştir. Merkez ilçe yüzölçümü 1151 km2 dir. Karadeniz’e Bartın ırmağı yoluyla bağlanmış olması ve ırmak üzerinde taşımacılık yapılabilmesi, Bartın için her zaman büyük bir avantaj olmuştur.
Bartın kentinin çevresinde Zonguldak, Karabük ve Kastamonu en yakın iller olarak öne çıkmaktadır. Karabük ve Zonguldak kentlerinin Bartın’ın merkezine olan uzaklığı 89 kilometre iken Kastamonu kenti 183 kilometre uzaklıktadır. Bartın merkez ilçesinin diğer ilçelere olan uzaklığı ise; Amasra 19 kilometre, Ulus 37 kilometre ve Kurucaşile de 52 kilometre olarak bilinmektedir.
Bartın Coğrafi Yapı
Bartın; doğu, batı ve kuzeyden yüksekliği 2000 metreyi aşmayan dağlarla çevrilidir. Dağlar, fazla yüksek olmamakla beraber oldukça dik, kıyılara doğru sarp ve kayalıktır. En yüksek noktası Keçi kıran Tepesi’dir. (1619 m.). İlin önemli dağlarını; Aladağ, Kocadağ, Karadağ, Kayaardı, Karasu ve Arıt dağları oluşturmaktadır. Kent merkezini batıdan Aladağ, kuzeyden Karasu dağları ve doğudan Arıt dağları kuşatmaktadır.
Bartın’ın en önemli akarsuyu, milattan önceki dönemlerde Parthenios adı ile bilinen ve kente adını veren Bartın Irmağı’dır. Bartın Irmağı’nın iki ana kolunu oluşturan Kocaçay ve Kocanaz Çayı, Bartın merkezinde Gazhane Burnu’nda birleşip 14 km yol kat ederek Boğaz mevkiinde Karadeniz’e ulaşır.
Kocanaz Çayı; güneyden başlayıp Kozcağız’dan kuzeye doğru akarken, 107 km uzunluğundaki Kocaçay; Kastamonu’dan gelip Ulus’tan geçen Göksu ve Eldeş Çayları (Ulus Çayı) ile bunlara dâhil olan derelerden oluşmaktadır. Arıt ve Mevren derelerinden oluşan Kozlu Çayı ile birleşen Kışla Deresi, Akpınar ve Karaçay dereleri Kocaçay’ı besleyen akarsulardır. Diğer önemli akarsuları; Kapısuyu ve Tekkeönü dereleri ile Ulus- Uluyayla’yı sulayan Ovaçayı ve İnönü dereleridir.
Bartın Irmağı; üzerinde 500 tonluk gemilerle Karadeniz’den kente kadar ulaşım sağlanabilen en düzenli akarsudur. Akış hızı saatte 720 metre olup, denize her yıl 1.000.000.000 m3 su akıtmaktadır.
Bartın’da yazlar sıcak, kışlar da serinliğin hâkim olduğu Ilıman Deniz İklimi (Karadeniz İklimi) yaşanmaktadır. Hemen her mevsim yağış mevcuttur. Bartın’a Türkiye ortalamasının iki kat fazlası yağış düşmektedir. Yağış miktarı merkezde 1066 mm’dir. Yüksek kesimlerde bu rakam 1200 mm’ye kadar ulaşmaktadır. Denize yakınlığı ve pek yüksek olmayan dağ sıralarının kıyıya paralel oluşu nedeniyle, genellikle kıyı şeridinde sıcaklık farklarının azalmasına, nemin artmasına ve Balkanlardan gelen hava kütlelerinin etkisine neden olmaktadır.
Bartın’daki ormanlık alanlar, bitki ve ağaç türü çeşitliliği ile yaban hayvanları yönünden Türkiye’nin en ilgi çeken ve en zengin ormanlık alanlarına sahiptir. İklim özellikleri sayesinde oldukça zengin bitki örtüsüne sahip olan Bartın, Türkiye’nin başlıca orman bölgelerinden birini oluşturmaktadır. Ormanların yoğunluğu yer yer artış göstermektedir. İl yüzölçümünün %56’sını ormanlık alanlarla kaplıdır.
Kastamonu ve Bartın il sınırları içinde yer alan Küre Dağları’nın batı kesimi, Bakanlar Kurulu kararı ile Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı olarak kabul edilmiştir. Bu durum, başta dağ turizmi olmak üzere bölgede yeni bir turizm fırsatının doğmasına olanak sağlamıştır. Ormanların geçmişten miras kalan zenginliğini korumak ve geleceğe daha zengin orman kaynakları bırakabilmek için çalışmalar yoğun bir şekilde yapılmaktadır. Bu çalışmalar genellikle Bartın ve yöresinin yeşilliğini korumak ve kalıcı olmasını amaçlamaktadır.
Bartın’ın bitki örtüsünde geniş bir yere sahip olan ormanlar genellikle yayvan ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşmaktadır. Sahil boyunca 600 metre yüksekliğe kadar ulaşabilen alanın karakteristik ağaçları; meşe, kayın ve gürgendir. Sahilden içeride ve 1500 m’den yüksek kesimlerde; kayın, kestane, köknar ve çam türleri, sahil şeridinde de ceviz, kestane ve fındık yaygındır. (Son yıllarda mandalina, portakal ve kivi yetiştiriciliği de yer almaya başlamıştır.)
Toprak özelliği ve iklimi bağ-bahçe tarımına uygun olan yörenin ürün modeli arasında; tarla ürünleri ile sebze ve meyve türlerinin neredeyse tümü sayılabilmektedir. Ayrıca; son yıllarda festivali de düzenlenen kaliteli çilek yetiştiriciliği dikkat çekmektedir.